TREN
BASIN ODASIGELECEĞİN HEDEFLERİ

GELECEĞİN HEDEFLERİ 12.12.2016

GENPA’nın da sponsorları arasında yer aldığı 7’nci Boğaziçi Zirvesi, Uluslararası İşbirliği Platformu tarafından İstanbul’da düzenlendi. Organizasyonun 2016 yılındaki ana teması“Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi” oldu.

 

Türkiye’nin bölgedeki ekonomi ve ticaret diplomasisini yürütmesine katkı sağlamak ve bölgenin yatırımcı ve girişimcilerini bir araya getirmek amacıyla ilk kez 2010 yılında Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 7’nci Boğaziçi Zirvesi, 2016 yılında “Küresel Gelecek:İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi” ana teması ile gerçekleştirildi. İstanbul’da 29 Kasım-1 Aralık 2016 tarihlerinde organize edilen ve GENPA’nın da sponsorları arasında olduğu 7’nci Boğaziçi Zirvesi’ne farklı ülkelerden pekçok devlet temsilcisi, ekonomi önderi ve iş dünyasından temsilci katıldı.

 

KÜRESEL GELECEK

Zirvenin açılışını Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Konuşmasına, Türkiye’nin de içinde olduğu bölgenin her geçen gün yeni sorunlarla karşılaştığı dönemlerde bu tür bir zirvenin önemli olduğunu inandığını ifade ederek başlayan Erdoğan, zirvenin bu yılki oturumlarında geleceğe ilişkin tekliflerin ele alınacağını gördüğünü söyledi ve “Daha az yoksulluk, daha fazla refah” temasının işlendiği Boğaziçi Zirvesi’nin Küresel Gelecek başlığında toplanmasının mantıklı olduğunu ifade etti. Gelecekte teknoloji istihdamının çok daha şiddetli hissedileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek denince ileri teknoloji akla geliyor. Bu alanda şimdiye kadar şahit olduğumuz durumlar insanların hayatını kolaylaştıran gelişmelerden meydana geliyor. Geçmişle mukayese edilemeyecek ürünler hayatımızı kuşatmış durumda. Bilimkurgu dediğimiz durumlar artık somut olarak karşımıza çıkıyor.

 

Gelişmiş ülkelerde zenginler ve fakirler arasındaki hayat farkının açılmasında üretimde robotların kullanılmasının etkisi var. Tüm bu gelişmeler, istihdamdan gelir dağılımına kadar çarpıcı etkiler yapıyor” değerlendirmesini yaptı. Zirvedeki konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin doğasının talep üzerine kurulu olduğunu belirterek, “Talebi ne robotlar ne de finansa araçlar üretebilir. Talebi insanlar ortaya çıkarabilir. Sürdürülebilir büyümenin yolu insandan geçiyor. Önümüzdeki dönemde ticaret ve savaşta kazananı belirleyecek olan insandır. Nüfus artışı olmadan finansal sistem tesis edilmeden sağlıklı bir küresel gelecek inşa edilemez. Teknoloji yasaklanamayacağına göre buna uygun yöntemler geliştirmek en doğrusudur” dedi.

Erdoğan konuşmasında eğitimin, verimliliğin, gıda israfı ile şehirleşmenin gelecek yılların şekillenmesindeki etkisini de anlattı ve ortak ticaret dili gibi standartlaştırmalarla mevcut düzeni kurmanın mümkün olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimin yeni küresel sistemde de en önemli araç olacağına dikkat çekerek, “Serbest ticaret anlaşmaları elbette önemli. İşini kaybeden insanları eğitmeden kapıları açmak zor sıkıntıları beraberinde getirir.

 

Teknoloji giderek ele geçireceği için yeni yetenekler kazandırmanın yolları aranmalıdır” dedi. Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli hususun verimlilik olduğunu söyleyen Erdoğan, “Verim ekonomisinde devreye yatırımlar ve istihdam girecek. O toplumda sonrasında ise rekabet başlayacaktır” öngörüsünde bulundu. Bu bağlamda, küresel gıdaların üçte birinin de atığa dönüştüğünü hatırlatan Erdoğan, insan odaklı ekonomi temellerinden birinin de verim ekonomisi, yani tutumluluk ekonomisi olduğu anlamına geldiğini belirtti.

 

HER YIL BÜYÜYOR

7’nci Boğaziçi Zirvesi’nde konuşan Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucusu Cengiz Özgencil, organizasyonun her geçen yıl güçlenerek büyüdüğünü ve sadece bölgeye değil Dünya’ya hitap eden bir etkinlik olduğunu söyledi. Özgencil, Boğaziçi Zirvesi’nin makro düzeydeki ekonomik ve sosyal sorunları çözmek için bugünün ve yarının liderleri için bir toplanma noktası haline geldiğini de ifade etti. Zirvenin söz alan isimlerden biri olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Ortadoğu’da devam eden iç karışıklıkların, bölgenin istikrarını bozduğunu ifade ederek, bu durumun bölgeyi hem sosyal hem de ekonomik açıdan olumsuz etkilediğine vurgu yaptı. Bu sancılı sürecin son bulması gerektiğini ifade eden Büyükekşi, Türkiye’nin de bulunduğu bölgede kalıcı bir şekilde barışı getirmek için ortak hareket edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Kendimizden başka kimse bize barışı getiremez. O yüzden birlikte harekete geçmeliyiz ki, bölgemizde ekonomi, refah, kalkınma tekrar ana gündemimiz olsun” ifadelerini kullandı. TİM Başkanı, kalkınmayı hızlandırmak için işbirlikleri artırmak gerektiğini ifade ederek, artan karşılıklı ticari ilişkilerin ülkeler arasındaki yakınlaşmayı da artıracağını ve her alana yayılacağını, böylece toplumsal refahı ve ekonomik büyümeyi de çok daha yukarılara taşıyacağını belirtti. Büyükekşi, küresel ekonomide son yıllarda yaşanan sıkıntılara değinerek, bu krizden kendilerinin de etkilendiğini, ancak 2016 yılının son çeyreği itibarıyla bu düşüş trendinin yukarıya çıkmaya başladığını ve başta petrol ihracatçısı ülkelerde olmak üzere bölge genelinde ekonomik canlanma yaşanmasını  beklediklerini söyledi. Organizasyonda üç gün boyunca düzenlenen küresel ekonomi ve bölgeye dair konular içeren panellere Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 150 konuşmacı katıldı.